24 Şubat 2018 Cumartesi

79. bireylikler çıktı

Bireyliler dergisinin 79. Sayısında Burak Demiryakan'ın Tüm Kalkımız Davetlidir isimli kitabı üzerine yazdığım *"herkes kendi evinin önü yaksa şehri yakmış oluruz"- başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.
Edebi Seyler Yayin
--------------------------------------------------------------------------------
bireylikler'in bu sayısını:
*insan kendinden daha fazla yalnızdır-ertuğrul meşe
*ustura kesti attı- Hüseyin Peker
*doğuştan mı oluştan mı kadınlık- Hande Öğüt
*ölüm terbiyesi
*ütopya-ali toprak
*ataerkillerin sonu- gülseli inal
*bâzı kadınlarla, bâzı erkeklerin şiiri-reha yünlüel
*"8 mart dünya emekçiler günü"nden geriye ne kaldı sevim korkmaz
*ölüler de yaşlanır- mustafa eroğlu
*gece-zehra betül yazıcı
*bir şehre gelmek-enver topaloğlu
*kaos içi kaos-özge kocatürk
*kadın varoluş ve üretme tutkusu-hicran aslan
*ben, bakunin ve goethe- ömer faruk karabey
*tarihten bugüne değişen bir şey yok- şirvan erciyes
*sırtından vurulanlar yüzüstü düşer yere- janset karavin
*kadın sorunları- Tamer Gülbek
*balkon şiirleri-3- Levent Alpüren
*aşk dediğin laftır derler- rıdvan emre mert
*çağ-fırat caner
*hüseyin peker'in "ustura kesti attı" şiiri- Leyla Çağlı
*derya ile ozan- osman serhat erkekli
*geleneğin otoriterliği ve insan cinsleri
*servet-im hüzün-eren şahin
*'itirafçı' bir şiir- ahmet oktay
*yoktun sen- oğuz ateşoğlu
*teknolojik bir ürün olarak şiir
*masalda lamba-hicran aslan
*insanlığın kütüphanesinde hayatı eser olan artur rimbaud- Bedriye Korkankorkmaz
*"ufak tefek cinayetler" erdal erdem
*dip sarnıç
*deinos bokus-nilcan altay
*tam bir 'hiçlik' içindeyim...yaşama nedenim bu- halim şafak
*bir yer var beklenildiğim-alican bayar
*münir özkul'un oluşturduğu baba ve öğretmen imgesi
*harcanan günlerin-yiğit kerim aslan
*"herkes kendi evinin  önü yaksa şehri yakmış oluruz"- Mustafa Şanlı
**arsen everekliyan
*kahve lekesi- Umit Sener Ta
*insanın hayvanat hikayesi-musa yazıcı
*baba beni niye öldün-yağmur rüzgan ve boynumdaki ip dünyanın yükü- Murat Esmer
başlıklı yazı ve şiirler oluşturdu.
bireylikler'i kayseri'de tunç, ankara'da imge,dost istanbul'da kadıköy, beyoğlu mephisto kitabevinde, milas ve bodrum'da bizim hüseyin avni'de, izmir'de yakın kitabevinde bulabilirsiniz. bulamazsanız abone olmanızı öneririz. bu bizi daha mutlu eder ve ömrümüze ömür katar. yıllık katkı bedeli 50 tl. banka: halim şanlıdağ,finansbank (millet caddesi/ kayseri) hesap no: 41477724 şube kodu: 00385,iban: TR53 0011 1000 0000 0041 4777 24 yazışma: p.k. 271, 38002 kayseri, bireylikler@gmail.com
Kaynak: http://bireylikler.blogspot.com.tr/2018/02/79-bireylikler-ckyor.html

19 Şubat 2018 Pazartesi

Sofra Sırları Film Notları


Türk Sinemasının Johnny Depp'i Demet Evgar
18 Şubat 2018 Film Notları: Sofra Sırları
Başkarakter Neslihan, filmin başında bir hayale dalıyor. Aslında Neslihan’ın pek çok kez daha dalacağı bu hayal, onun saplantılarını ve yaşadığı ruhsal sorunları izleyene aktarmak için kullanılmış. Tipik Türk kadınının ev halini ve saçını süpürge etmeye programlanmış yapısına bir eleştiri getiren film, Neslihan’ın kurduğu hayallerle ve onun başından geçenleri anlatış biçimiyle izleyenini sanki Yedi Kocalı Hürmüz’den bir tiyatro sahnesine götürüyor. Neslihan’ın geçirdiği ideal ve gerçek kendisi arasındaki çatışma bazı yaşamların son bulmasına sebep oluyor bir anda. Böylelikle film Umutsuz Ev Kadınları’nın bir bölümüne girecekken aniden Av Mevsimi’nden bir kesit içine dahil ediyor. Kadının saçını süpürge etmesine karşın ufacık da olsa beklediği değeri alamaması, onu tek dostu mutfağa iyice bağlıyor, bu durum da onu sanki insanları gezen birer mideden öte görememesine sebep olur. Kocasının onu aldattığını öğrenir gibi oluyor, öğrenmemezlikten geliyor. Ancak kocası açık açık açıklıyor ve yine de öğrenmemezlikten gelmeye devam ediyor ve sanki herkesin karnı doyarsa tüm sorunlar çözülecek gibi hissediyor.  Film boyunca dikkat çekilen domates kabukları ve tembel epiglot işini yapıyor ve Neslihan ihmali bir suçla kocasının ölümüne sebep oluyor. (garantörsel ihmali suç bakınız) Ardından bir komiser ortaya çıkıyor ve filme onun üzerinden yer yer mizah karışmaya başlıyor. Komiser karakteri çok gerçekçiydi. Adaletin bir adamı olarak söylüyorum adalet diye bir şey yok dedi ve dediğinde yanılmadı komiser çünkü Neslihan hala dışarıdaydı. Sadece Neslihan’a selam verenin bir şekilde kaybolması ya da hayatını kaybetmesi durumu fazla dikkat çekiciydi ve bunun gözden kaçması biraz gerçekdışı gelmişti bana. Bir de, diğer iki kadının eşlerini onlara kendisinin öldürdüğünü söylemesi ve onların parayla mest olmaları yine biraz gerçekdışı geldi. Başta onların da, aynı model bir yitiklik içinde yaşadıkları ve mutlu olmak için eczaneden gizlice alınması gereken bir ilaca ihtiyaç duydukları belirtilmişti ama bana yine de geçerli bir sebep olarak gelmedi bunlar.
Her karakterin diyalogu oldukça gerçekçi idi, “halam sevmezdi Etem’i, diyom hala parası var her şeyi var.” Bunun dışında Buda’ya benzetilen şişko Çinli ve tutti frutti gibi diyaloglar içerisinde geçen ve sizi filme alabilecek ince, düşünülmüş detaylardı. Yemek yapmakla yapılan cisimleşme oldukça yerinde idi, Neslihan’ı herkesin tanıdığı ve ısındığı biri yapan da bu olmuştu. Meral, Etem’in son diyaloglarındaki doymuş doymamış yağ ve domates kabukları gibi bilgilerle Neslihan onun payından emin oluyor ve yine cinayet silahını yemeğini konuşturuyor ve Meral’i çocukluğuyla öldürüyordu. Mantarları topladığı sahnenin kendisi, etraftaki kuş sesleriyle Av Mevsimi’ni biraz anımsattı bana.
Her şey mutfakla yemekle başladı, bu sebeple onun kendisiyle hesaplaştığı yer de mutfaktı.
Demet Evgar öyle güzel ve gerçekçi bir oyunculuk sergilemişti ki, sanki yıllardır ev hanımı olan bir kadın son birkaç ayda oyunculuk dersleri almış ve bu rolü oynamış gibiydi. Neslihan bazen kameranın onu çektiği sahnelerde, kameranın alt kısmına kaçamak bakışlar atıyordu bu bile öyle gerçekçiydi ki, Demet Evgar, Neslihan’ıyla üstün oyunculuğunu bir kez daha kanıtladı. Demet Evgar, bu rolde Johnny Depp'in Sweeney Todd karakterini andırıyordu. Bu sebepten mi bilmiyorum ama filmde birkaç yerde müzikal olmamasının eksikliğini hissettim.
Suç ortağı olan çiçekçi çocuğu mantarlı poğaça ile öldürmesi ve ondan önce işlediği bütün cinayetler, onun saçını süpürge etmeye olan bağımlılığına ufak da olsa bir saygısızlık yapılmasıydı. Çünkü onun artık sabrı dolmuş taşmıştı, tüm kredilerini kocasın vermişti ve o da bunları hakkıyla tüketmişti.
Son hesaplaşması sahneden evine kaydı ve son kez hesaplaştı kendisiyle, her şeyi bıraktı geride. Sıradan bir sinema seyircisi olarak son yıllarda Türk Sineması içerisinde çekilmiş en iyi filmlerden birisi olduğu görüşündeyim. 

19 Şubat 2018 

 


Vizyon Tarihi: 16 Şubat 2018
TR Dağıtım: Chantier
Şirket: Anka Film, Chantier, RTNT Film
Filmin Türü: Komedi
Yapım Yılı: 2018
Süre: 103 dakika

157

Konusu: Ümit Ünal'ın yazıp yönettiği Sofra Sırları, hayatını sadece evine ve kocasına adamış bir ev hanımı olarak görünen Neslihan'ın, eşiyle ilgili bazı gerçekleri öğrenmesiyle gelişen olayları konu ediniyor. Neslihan hayatını kocasına ve evine adamıştır. İstanbul'da doğup büyüdüğü halde, kocasının işi yüzünden hayatını Anadolu kasabalarında geçirmiştir. Yıllardır çok sakin, hiçbir olağanüstü olay olmayan uzak taşra şehrinde yaşamaktadırlar.Neslihan utangaç, sevimli bir kadındır. Günü akşama ne pişireceğini düşünerek geçer. Çok da iyi bir aşçıdır. Kocası aile dostları, Neslihan'ın yemeklerine çok düşkündür.

Neslihan'in çevresindekilerin esrarengiz ölümü tüm gözleri ona çevirir.

Şehre yeni atanmış, çok zeki, Amerika'da eğitim görmüş, hırslı ve genç bir komiser, Neslihan'ın bir şeyler çevirdiğini ve peş peşe cinayetlerde parmağı olduğunu anlar ama bir türlü gerçek bir kanıt bulup Neslihan'ı yakalayamaz. Neslihan her cinayetten tereyağından kıl çeker gibi, son derece masum hafif çatlak görünerek sıyrılmayı başarır.

https://boxofficeturkiye.com/film/sofra-sirlari-2013826